He lived in a typical Japanese-style house.
- O, tipik bir Japon sitili evde yaşadı.
You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.
- Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
Typically, human pregnancy is divided into three trimesters of approximately three months each.
- Tipik olarak, insan gebeliği her biri yaklaşık üç aylık üç trimestere ayrılır.
His humor is very witty, typically French.
- Onun mizah tipik Fransız, çok esprili.