O güneş gözlüğü takıyor.
- She's wearing sunglasses.
Tom bazen içerde güneş gözlüğü takar.
- Tom sometimes wears sunglasses indoors.
Televizyonun fiyatı güneş gözlüklerinden daha fazladır.
- The television costs more than the sunglasses.
Güneş gözlükleri gözlerimizi güneşten korur.
- Sunglasses protect our eyes from the sun.