Tarifede varış saatine baktım.
- I looked up the arrival time in the timetable.
Tarife alabilir miyim?
- May I have a timetable?
Gözden geçirilmiş zaman çizelgesi bu ayın 5'inde yürürlüğe girecek.
- The revised timetable will go into effect on the 5th of this month.
Yedince ve sekizinci sınıf öğrencilerinin tamamen ayrı zaman çizelgeleri var.
- The grade seven and the grade eight students both have completely separate timetables.
Onlar planlanan zaman çizelgesine göre otuz dakika geç kaldılar.
- They are thirty minutes late according to the planned timetable.
Gözden geçirilmiş zaman çizelgesi bu ayın 5'inde yürürlüğe girecek.
- The revised timetable will go into effect on the 5th of this month.
Bir ders programı var mı?
- Is there a timetable?
Bir ders programı var mı?
- Is there a timetable?
I've timetabled the meeting for Monday afternoon.
The timetable has been changed several times since it was first announced.
The new clock-face timetable means services to Cardiff now depart at 10 and 40 minutes past the hour.