Zaman ayırmak için ne yapmalıyım?
- What should I do in order to spare time?
Tom ve Mary'nin ellerinde oldukça çok fazla boş zamanı vardı.
- Tom and Mary had way too much free time on their hands.
Tom Mary'nin biraz boş zamanı oluncaya kadar beklemeye karar verdi.
- Tom decided to wait until Mary had some free time.
Boş zamanımda Tatoeba'da cümle çeviririm.
- I translate sentences on Tatoeba in my spare time.
Babam boş zamanında sık sık polisiye hikayeler okur.
- Father would often read detective stories in his spare time.
Serbest zamanımda bloğuma yazıyorum.
- In my free time, I write on my blog.
Tom'un boş vakitlerinde ne yaptığını biliyor musunuz?
- Do you know what Tom does in his spare time?