Akıntıya karşı yüzmeye çalıştı.
- He tried to swim against the tide.
Gelgit hızlı yükseliyor.
- The tide is rising fast.
Gelgit çekildiği zaman plaj boyunca yürüdüm.
- I walked along the beach when the tide ebbed.
Can we this quote? ''At the tide of Christ his birth — Fuller.