tik

listen to the pronunciation of tik
Türkçe - İngilizce
tic

The clock was ticking. - Saat tik tak ediyordu.

It's only when I can't sleep at night that the ticking of the clock bothers me. - Sadece gece uyuyamadığım zamanlar saatin tik tak sesleri beni rahatsız eder.

(Botanik) teak
twitch
made of teakwood, teak
tic, twitching
click
habit spasm
tik tak
tick tock
tik ağac
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: ballıbabagiller,şefeviye) [syn.: tik ağac, saç ağacı] teak
tik ağacı
teak

Teak is a tropical dark wood used for making furniture. - Tik ağacı mobilya yapmada kullanılan koyu bir ahşaptır.

tik tak
tick
geçici tik
(Tıp) transient tic
İngilizce - İngilizce
The local name for crystal methamphetamine crystal meth or speed
most Rikki-Tik
quickly, immediately

Get that done most rikki-tik.

Türkçe - Türkçe
Doğu Hindistan'da yetişen kerestesinden yararlanılan birağaç
Alışkanlıkla sık sık tekrarlanan gülünç, sıkıcı söz, el, kol, yüz hareketi veya bir davranış biçimi: "Güldükten sonra hemen öksürmesinin de ilk önce sandığım gibi hastalık değil, bir nevi tik olduğu anlaşılıyordu."- R. N. Güntekin
Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi: "Abdi Bey, sol gözünde beliren bir tikle, yay gibi gergin ve mosmor dudakları titreyerek onları seyretti."- A. İlhan
Sıcak bölgelerde yetişen kerestesinden kaplamada yararlanılan çok sert bir ağaç
Yeryuvarlağının yıl içinde Güneş'e en uzak olduğu nokta
Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi
Alışkanlıkla sık sık tekrarlanan gülünç, sıkıcı söz veya el, kol, yüz hareketi veya bir davranış biçimi
Seğirce
tik ağacı
Çift çeneklilerden, kaplamada kerestesinden yararlanılan, doğal rengi sarı, zamanla havada kendiliğinden koyulaşan bir sıcak iklim ağacı (Tectona grandis)
tik ağacı
Bu ağacın tahtasından yapılmış olan
tik tak
Genellikle saatin çalışırken çıkardığı ses
TA'TİK
(Osmanlı Dönemi) Eskitmek
tik