Tom mayoyu daha büyük bir bedenle değiştirmeye çalıştı fakat tezgahtar ona izin verilmediğini söyledi.
- Tom tried to return the swimsuit for a larger size, but the clerk told him that wasn't allowed.
Tom ıslak mayosunun suyunu sıktı.
- Tom wrung the water out of his wet swimsuit.
Tom'u hiç mayo içinde görmedim.
- I've never seen Tom in a bathing suit.
Cannes'e gitmeden önce mayolar aldık.
- Before going to Cannes, we bought bathing suits.