tiempo

listen to the pronunciation of tiempo
İspanyolca - Türkçe
zaman
hava
zamanlı
zamanl
havalarda
vakti olmak
sefere
havalar
seferlik
uzun zaman

Uzun zamandır sigara içmedim. - No he fumado durante mucho tiempo.

Ben, o filmi uzun zaman önce izledim. - Vi esa película hace mucho tiempo.

havasin
saati
zaman alan
hava durumu
bir zaman
seferi
seferde
zamanı olmak
zaman alıcı
vakit

Plajda arkadaşlarınla vakit geçirebilirsin. - En la playa puedes pasar tiempo con tus amigos.

Vakit geçirmek için kart oynadık. - Jugamos a las cartas para pasar el tiempo.

saatin
zamanı

Randevuya zamanında geldi. - Él llegó a tiempo a la cita.

Kitap okumak için zamanım yok. - No tengo tiempo para leer libros.

uygun zaman
İspanyolca - İngilizce
part
movement
quarter
weather
time, system used to place one event in relation to another (such as past vs. present, yesterday vs. today)
tense, era
cyclone
period
tense
time consuming