Kaybeden gülümserse kazanan zaferin heyecanını kaybeder.
- If the loser smiled the winner will lose the thrill of victory.
Biz tema parkında heyecan verici bir zaman geçirdik.
- We had a thrilling time at the theme park.
Onlar onu sadece onun büyük heyecanı için yapıyor.
- They do it just for the thrill of it.
Bir aileye sahip olmak hayatın en büyük gerilimlerinden biridir.
- Having a family is one of life's greatest thrills.
Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
- I don't like rural horror thrillers.
Onun hikayesi beni korkudan titretti.
- His story thrilled me with horror.
Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
- I don't like rural horror thrillers.
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
- Tom doesn't look thrilled.
Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.
- Everybody was thrilled by his story.