O çok düşünceli ve sabırlı.
- She is very thoughtful and patient.
Öyle söylemesi onun düşüncesizliğidir.
- It's thoughtless of her to say so.
Tom bana intiharla ilgili düşüncelere sahip olduğunu asla söylemedi.
- Tom never told me he was having suicidal thoughts.
Tom'a Mary ile ilgili ne düşündüğünü sordum.
- I asked Tom what he thought of Mary.
O çok düşünceli ve sabırlı.
- She is very thoughtful and patient.
O, çok düşünceli bir kişidir.
- He is a very thoughtful person.
Bu, bu konuda şimdiye kadar ilk kez düşünüşüm.
- This is the first time I've ever thought about this.
Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim.
- At first I thought I liked the plan, but on second thought I decided to oppose it.
Bir şarkıcı olduğunu düşündüğüm kız farklı bir kişi olduğunu kanıtladı.
- The girl who I thought was a singer proved to be a different person.
Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı.
- The man who I thought was his father proved to be a perfect stranger.
Seninle ilişkiyi bitirseydim, seninle tekrar görüşmek zorunda kalmayacağımı sandım.
- I thought if I broke up with you, I'd never have to see you again.
Yeni bir anlaşmayı görüşmek için buraya geldiğimizi düşündüm.
- I thought we came here to discuss a new deal.
Bunu hiç düşünmedim, dedi adam. Ne yapmalıyız?
- I've never thought about this, said the man. What should we do?
Hiçbir müzisyen o müziği cenaze töreninde çalmayı düşünmezdi.
- No musician would have thought of playing that music at the funeral.
O çok düşünceli ve sabırlı.
- She is very thoughtful and patient.
Bu düşündüğümden farklı.
- This is different from what I thought.
Europa ve Enceladus'un, yüzeylerinin altında sıvı sudan oluşan bir okyanusa sahip oldukları düşünülmektedir.
- Europa and Enceladus are thought to have an ocean of liquid water beneath their surface.
Sessiz kalmak ve bir aptal olarak düşünülmek bütün şüpheyi açıkça konuşmak ve gidermekten daha iyidir.
- Better to remain silent and be thought a fool than to speak out and remove all doubt.
Seni tanıdığımı sanıyordum.
- I thought I knew you.
Sanırım Tom ziyarete gelmek için çok geç olduğunu düşündü.
- I guess Tom thought it was too late to come visit.
Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
- Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
Sorunun bir parçası olduğumu düşündüm.
- I thought I was part of the problem.
Sözümü bana hatırlattığınız için çok naziksiniz.
- It is thoughtful of you to remind me of my promise.
Tom bana Mary'nin nazik olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Tom told me that he thought Mary was courteous.
Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.
- Really? I thought she'd be the last person to get married.
O açık pencereden uçmak üzere olduklarını düşünüyordu.
- She thought they were about to fly out through the open window.
Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
- Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
Oh, teşekkürler! Ne kadar düşünceli.
- Oh, thanks! How thoughtful.
Tom'un yüzünde düşünceli bir bakış vardı.
- Tom had a thoughtful look on his face.
Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı.
- The movie star ate crow many times because of all the thoughtless things she said.
Öyle söylemesi onun düşüncesizliğidir.
- It's thoughtless of her to say so.
Ne hakkında konuştuğumu bildiğimi düşünmek istiyorum.
- I like to think I know what I'm talking about.
Tom, bir restoranda tek başına yemek yemenin yürek parçalayıcı olduğunu düşünmektedir.
- Tom thinks that eating at a restaurant by himself is pathetic.
James has thought up a brillant new idea for our new product.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.
- I think it'll rain today.
Onu benim düşünce tarzıma ikna edebildim.
- I managed to bring him around to my way of thinking.
Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
- I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
Güvenliğiniz hakkında daha dikkatli olmalısın.
- You should be more thoughtful of your safety.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Onlar kişinin mütevazı ya da tembel olduğunu düşünürdü.
- They would think the person is modest or lazy.
Sana inanmak istediğimi düşünmüyor musun?
- Don't you think I want to believe you?
Bazı insanlar ana dili İngilizce olanların Çince öğrenmelerinin zor olduğuna inanmaktadır fakat ben aynı fikirde değilim.
- Some people think that it is difficult for a native speaker of English to learn Chinese, but I disagree.
Sanırım Tom beni beklemekten nefret ediyor.
- I think Tom hates waiting for me.
Ne kadar süre beklemek zorunda kalacağımızı düşünüyorsun?
- How long do you think we'll have to wait?
Tom'un düşünceleri anlayışlıydı.
- Tom's ideas were thoughtful.
O, nazik ve düşünceli bir adamdır.
- He's a kind and thoughtful man.
Yaşlı adam nazik bir şekilde sakalını sıvazladı.
- The old man stroked his beard thoughtfully.
Tom saygılı bir biçimde gülümsedi.
- Tom smiled thoughtfully.
Fadıl'ın sonradan akla gelen düşünceleri vardı.
- Fadil had second thoughts.
Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he is thinking.
Düşünce özgürlüğü temel bir haktır.
Sizce ben şişman mıyım?
- Do you think I'm fat?
Sizce ben güzel miyim?
- Do you think I'm beautiful?
Sence, yazmalı mıyım?
- Do you think I should write?
Sence Tom'a söylemelimiyim?
- Do you think I should tell Tom?
Onun Bay Brown olduğunu düşünüyorum.
- I think he is Mr Brown.
Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?
- Do you think this book is worth reading?
Eastern thought.
The only reason some people get lost in thought is because it’s unfamiliar territory. —Paul Fix.
My mother would make a good thought police. (singular usage).
Moral judgment, social judgment, or any other kind of higher thought process, is a function of intelligence, that is, of neuronic growth.
Coz ‘brainstorm’ might offend epileptics, apparently,” said Matthew, rolling his eyes, “it’s ‘disablist’ language, so they say.”“You gotta fuckin’ say fuckin’ ‘thought shower’ – I mean what the fuckin’ cunt’s a fuckin’ cunt wank ‘thought shower’? Know what a fuckin’ golden shower is though, right?”.
Medical technology seeks to develop thought-controlled artificial limbs.
The phenomenology is solely preparatory to the philosophy, which must begin in this pure thought-process.
I have recently given some thought to manly sports, and I venture a few words in regard to their value in every scheme of all-round education.
.... and then .... / John, hold that thought. I need to take this call..
These lines the knight perus'd, and, lost in thought, / He long in vain the secret meaning sought.
I originally thought that it was a good idea, but on second thought I'm not so sure.
He did not belong to the school of thought that believed Jackson Pollock to be much of an artist.
I hope you won’t think me stupid if I ask you what that means.
I think she is pretty, contrary to most people.
Idly, the detective thought what his next move should be.
I tend to think of her as rather ugly.
I'll have a think about that and let you know.
And than hym thought there com an olde man afore hym whych seyde, ‘A, Launcelot, of evill wycked fayth and poore beleve!’.
I thought for three hours about the problem and still couldn’t find the solution.
Most thoughtful people eventually solve the puzzle.
Preparing dinner is a thoughtful gesture for a new mother.
A thoughtless remark.
The debate turned into thoughtless bickering.
I was on to a really good definition for train of thought, but then I lost my train of thought.
He is a well-thought-of and endearing old fellow.
She said "I wouldn't give that a second thought.".
... WAS IT REALLY AS BAD AS I THOUGHT? ...
... [ Laughter ] >>Matt Hershenson: So we thought this little ...