Bu sefer onu yapamam.
- I can't make it this time.
Jack bu sefer kesin başaracak.
- Jack is bound to succeed this time.
Bu kez farklı olacak.
- This time's going to be different.
Bu kez cezadan kaçamazsın.
- This time, you won't escape punishment.
Tom bu defa tekrar bize yardım etmeye istekli.
- Tom is willing to help us again this time.
Bu defa gitmesine izin vereceğim.
- I'll let it go this time.
O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
- At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!
- If only you had told me the whole story at that time!
this time last year.
... same time, so we were able to take advantage ...
... This is exactly the time where we see the rise of the West. ...