Kılıcım kör olabilir ama o senin gibi biri için fazlasıyla yeterli. - My sword may be blunt, but that's more than enough for someone like you.
Kılıcım kör olabilir ama o senin gibi biri için fazlasıyla yeterli.
My sword may be blunt, but that's more than enough for someone like you.
Başka bir araba için fazlasıyla yer var. - There is more than enough room for another car.
Başka bir araba için fazlasıyla yer var.
There is more than enough room for another car.