Birçok çocuk kendilerine bakmak zorunda kaldı.
- Many children had to look after themselves.
Tom ve Mary aynada kendilerine baktılar.
- Tom and Mary looked at themselves in the mirror.
Gençler, kendilerini bir şeye yaşlı insanlardan daha çabuk adapte ederler.
- Young people adapt themselves to something sooner than old people.
Tanrılar kendilerine yardım edenlere yardım ederler.
- The gods help them that help themselves.
Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
- No one knows exactly how many people considered themselves hippies.
İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
- People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.
(for emphasis): The children did this themselves.
(for emphasis): They are going to try climbing Mount Everest themselves.