O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
- He doesn't know who built those houses.
Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.
- Let's draw lots to decide who goes first.
O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
- She doesn't know who built those houses.
Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
- Give help to anyone who needs it.
Tom Mary'nin raporu kime teslim edeceğini bildiğini düşündü.
- Tom thought Mary knew who to turn the report in to.
Tom artık kime güvenebileceğini bilmiyor.
- Tom doesn't know who he can trust anymore.
Tom gelmişti bile, ki o her zaman erken gelir.
- Tom, who was always early, was there already.
Amcam, ki o Paris'te yaşar, bizi görmeye geldi.
- My uncle, who lives in Paris, came to see us.