Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
- Tomorrow it will rain in the south of England.
Paraguay, Güney Amerika'da bir ülkedir.
- Paraguay is a country in South America.
Kuzey güneyden zıt yöndedir.
- North is the opposite direction from south.
İlkbaharda, günler daha uzadığında ve güneş daha ısındığında, o, ilk nar bülbülünün güneyden dönüşünü bekledi.
- In the spring, when the days grew longer and the sun warmer, she waited for the first robin to return from the south.
Görgü tanıkları bombalamadan hemen sonra Tom'un Park Street'te güneye doğru yürüdüğünü gördüler.
- Eye witnesses saw Tom walking south on Park Street just after the bombing.
Güneye doğru uçan bir sürü kuş gördüm.
- I saw a lot of birds flying toward the south.
Bulutlar güneyden geliyor.
- The clouds are coming from the south.
İlkbaharda, günler daha uzadığında ve güneş daha ısındığında, o, ilk nar bülbülünün güneyden dönüşünü bekledi.
- In the spring, when the days grew longer and the sun warmer, she waited for the first robin to return from the south.
Bu pencereler güneye bakıyorlar.
- These windows look to the south.
Nesne, yanıp sönen ışıklar vererek, güneye doğru uçtu.
- The object flew away to the south, giving out flashes of light.