the utmost degree

listen to the pronunciation of the utmost degree
İngilizce - Türkçe

the utmost degree teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sum
{i} toplam

Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır. - In a closed system the sum of the contained energies remains constant.

2+3+4' ün toplamı dokuzdur. - The sum of two plus three plus four is nine.

sum
tutar

Tutar 20,000 yenin üzerine çıktı. - The sum came to over 20,000 yen.

sum
{i} adet
sum
para miktarı

Büyük bir para miktarı bile bir erkeğin hayatının yerini alamaz. - Even a large sum of money cannot take the place of a man's life.

Bu para miktarı çok ileri gitmeyecek. - This sum of money won't go far.

sum
(the ile) toplam
sum
{i} netice
sum
a lump sum toptan para
sum
{i} doruk
sum
{i} özet

Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin? - Can you briefly sum up what was said at the meeting?

Lütfen özetinizi salıya kadar gönderin. - Please send in your summary by Tuesday.

sum
{i} zirve, doruk: It
sum
{i} meblağ

O boşuna onlardan büyük bir meblağ para ödünç almaya çalıştı. - He tried to borrow a large sum of money from them in vain.

O ona önemli bir meblağ verdi. - He gave her a substantial sum.

sum
topla

Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor. - The whole world is watching the summit conference.

Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır. - In a closed system the sum of the contained energies remains constant.

sum
{i} hesap
sum
a good round sum büyük bir meblâğ
sum
{i} yekun

1000 dolar büyük bir yekundur. - A thousand dollars is a large sum.

sum
en fazla miktar
sum
{i} toplam, yekûn, mecmu
sum
{i} sonuç

Sunumun içeriğini özetlemek ve bir sonuç çıkarmak istiyorum. - I want to summarize the content of the presentation and draw a conclusion.

sum
toplam, toplamak
İngilizce - İngilizce
sum
the utmost degree

    Heceleme

    the ut·most de·gree

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi ʌtmōst dîgri

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈətˌmōst dəˈgrē/ /ðiː ˈʌtˌmoʊst dɪˈɡriː/