Dansta herkes benim elbisemi övdü.
- At the dance, everyone raved about my gown.
Tom mavi bir hastane elbisesi giyiyordu.
- Tom was wearing a blue hospital gown.
Periler incecik önlükle dans etti.
- The fairies danced in wispy gowns.
O, saten bir sabahlık giymişti.
- She was wearing a gown of satin.
Gecelik ipekten yapılır.
- The gown is made of silk.
Benim için toplumun sevgisi paradan daha önemlidir.
- The love of the community is more important to me than money.
Toplumu düşünmek zorundayız.
- We must think about the community.
Tom'un ölümü halkı şok etti.
- Tom's death shocked the community.
Halk için kendini kurban ediyor.
- She sacrifies herself for the community.