Tom cüzdanını şifoniyerin üstüne koydu.
- Tom put his wallet on top of the dresser.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Dağın tepesine ulaşmayı başardım.
- I succeeded in reaching the top of the mountain.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
Fuji
We climbed to the top of Mt. Fuji.
O, tepeye ulaşamayacak kadar çok kısa.
- She's too short to reach the top.
Şirketin en üst kademesinde olmak istiyorum.
- I want to be at the top of the company.
Ben en üst rafa ulaşabilirim.
- I can reach the top shelf.
O en yüksek hızda sürüyor.
- He is driving at top speed.
Aziz Benedict ilk manastırı Monte Cassino'nun tepesinde kurdu.
- St. Benedict established his first monastery on top of Monte Cassino.
Geçen yılın ilk 100'ünde en sevdiğiniz şarkı nedir?
- What's your favorite song in last year's top 100?
Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
- After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
Her sabah dünyanın zirvesinde görünüyorsun.
- You look on top of the world every morning.
Her top is a blue baggy.
Tom en iyi mühendislerimizden biri.
- Tom is one of our top engineers.
Bu site en iyiler listesinde. Eğer onu ilginç bulursan, lütfen tıkla!
- This site is in a toplist. If you found it interesting, please click!
His kite got caught at the top of the tree.
The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
He tossed the ball towards the wall.
- Topu duvara doğru çekti.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
You think Tom's got big muscles? I'm packing literal cannons beneath these sleeves!
- Sen Tom'un büyük kasları mı var sanıyorsun? Ben bu kollar altında gerçek toplar paketliyorum!
He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
Tom turned the knob and pushed the door open.
- Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.
We saw a bunch of birds.
- Bir kuş topluluğu gördük.
She wears her hair in a bun.
- O, saçını topuz yapar.
The guns thundered away all night.
- Toplar bütün gece gümbürdedi.
I've been hearing gunfire in the distance.
- Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.
... The top 5 percent of taxpayers will continue to pay 60 percent of the income tax the nation ...
... Are we going to double down on the top-down economic policies that helped to get us into ...