O, tepenin üst kısmında yaşıyor.
- He lives at the top of the hill.
Sayfanın üst kısmındaki resme bak.
- Look at the picture at the top of the page.
Tartışma için uygun bir başlık değil.
- It's not a suitable topic for discussion.
Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
- After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
Fuji
We climbed to the top of Mt. Fuji.
Şirketin tepesine gelmek için, onun sıkı çalıştığını herkes biliyor.
- Everyone knows that he worked hard to get to the top of the company.
En üst çekmecene bak.
- Look in your top drawer.
Şirketin en üst kademesinde olmak istiyorum.
- I want to be at the top of the company.
O en yüksek hızda sürüyor.
- He is driving at top speed.
Geçen yılın ilk 100'ünde en sevdiğiniz şarkı nedir?
- What's your favorite song in last year's top 100?
Aziz Benedict ilk manastırı Monte Cassino'nun tepesinde kurdu.
- St. Benedict established his first monastery on top of Monte Cassino.
Her sabah dünyanın zirvesinde görünüyorsun.
- You look on top of the world every morning.
Mt.Fuji'nin zirvesine tırmandım.
- I climbed to the top of Mt. Fuji.
Her top is a blue baggy.
Tom en iyi mühendislerimizden biri.
- Tom is one of our top engineers.
Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.
- Many top athletes take ice baths after workouts.
His kite got caught at the top of the tree.
This ball is that boy's treasure.
- Bu top o çocuğun servetidir.
Tom crushed the sheet of paper up into a ball and threw it across the room.
- Tom kağıdı bir top gibi kırıştırdı ve odanın içinde fırlattı.
You think Tom's got big muscles? I'm packing literal cannons beneath these sleeves!
- Sen Tom'un büyük kasları mı var sanıyorsun? Ben bu kollar altında gerçek toplar paketliyorum!
Never use a cannon to kill a fly.
- Asla bir sineği öldürmek için bir top kullanma.
He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
Tom turned the knob and pushed the door open.
- Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.
Mary did her hair in a bun.
- Mary saçını topuz yaptı.
She wears her hair in a bun.
- O, saçını topuz yapar.
The guns thundered away all night.
- Toplar bütün gece gümbürdedi.
I've been hearing gunfire in the distance.
- Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.
... largest after three top entertainment channels. ...
... be the top of your class as opposed ...