O, bir çocukluk arkadaşıdır. - He is a childhood friend.
O, bir çocukluk arkadaşıdır.
He is a childhood friend.
Geçen Haziran Yumiko, bir çocukluk arkadaşıyla evlendi. - Yumiko married a childhood friend last June.
Geçen Haziran Yumiko, bir çocukluk arkadaşıyla evlendi.
Yumiko married a childhood friend last June.
Çocukluk çağında, zaman yavaş olarak geçer. - In childhood, time passes slowly.
Çocukluk çağında, zaman yavaş olarak geçer.
In childhood, time passes slowly.