Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız.
- At one time we were enemies, but we've buried the hatchet and we are now on friendly terms with each other.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.
- If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment.
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
Tom'un Mary ile arası iyidir.
- Tom is on good terms with Mary.
Tom'la aranız iyi mi?
- Are you on good terms with Tom?
Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir
- These technical terms are derived from Greek.
Mektup ticari terimler kullanarak yazıldı.
- The letter was written using business terms.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
... to economics, to human wellbeing as in material terms; related to the environment, to the ...
... diminution of what is true in terms of ...