O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
Radyoaktivite, kimyasal bir terimdir.
- 'Radioactivity' is a chemistry term.
Benim yarına kadar dönem ödevimi bitirmem imkansızdır.
- It is impossible for me to finish my term paper by tomorrow.
Tom Kongrede iki dönem hizmet etti.
- Tom served two terms in Congress.
Onunla yirmi yıldan daha fazla süredir samimiyim.
- I have been on friendly terms with him for more than twenty years.
Sanırım onun hakkında uzun süre düşündüğünde o farklıdır.
- I suppose it's different when you think about it over the long term.
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
- Few people take the trouble to read all the terms and conditions of a contract before signing it.
Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
- If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık.
- We met them by accident at the bus terminal.
O koşulları kabul eder misin?
- Would you accept those terms?
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Sendika ve şirket yeni bir sözleşme üzerinde anlaşma sağladılar.
- The union and the company have come to terms on a new contract.
Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi.
- According to the terms of the contract, your payment was due on May 31st.
Daha iyi şartlar bekliyorduk.
- We expected better terms.
Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
- We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
Senin uzun vadeli planların nedir?
- What are your long term plans?
Uzun vadede fayda sağlayabilecek alanlara yatırım yapılmamıştı.
- The money was not invested in areas where it could bring benefit over the long term.
terms and conditions.
near-term, mid-term and long-term goals.
All of these terms cancel out.
... monuments were destroyed to use this term stated for the construction of the ...
... This is a term the doctors use to explain patients that get ...