Seni ekiple tanıştıracağım.
- I'll introduce you to the team.
Ekipte olmaktan memnunum.
- I like being on the team.
Ben yeni takımın kaptanı değilim.
- I am not the captain of the new team.
Takımımız beyzbolda onları 5-0 mağlup etti.
- Our team defeated them by 5-0 at baseball.
Diğer takımı yenmek hiç kolay değil.
- Beating the other team was no sweat at all.
İlk oyunda takımımız takımınızı kolayca yenebilir.
- Our team can easily beat your team in the first game.
Ekip küçük gruplara ayrıldı.
- The team was divided into smaller groups.
İyi bir takım oluşturacağız.
- We'll make a good team.
İkiniz mükemmel bir takım oluşturuyorsunuz.
- You two make a great team.
Tom SWAT timinin bir üyesidir.
- Tom is a member of the SWAT team.
Güvenlik timi arabada bomba araması yaptı.
- The security team checked the car for explosives.
They teamed to complete the project.
The adjacent alleys were choked with tethered wagons, the teams reversed and nuzzling gnawed corn-ears over the tail-boards.
... And you will hear the search team-- ...
... Manchester United are, we're a team that's growing. ...