the tax imposed by customs on imported goods

listen to the pronunciation of the tax imposed by customs on imported goods
İngilizce - Türkçe

the tax imposed by customs on imported goods teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

duty
{i} görev

Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti. - The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.

Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır. - The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.

duty
vazife

Kanunlara uymak herkesin vazifesi. - To obey the laws is everyone's duty.

Bir insan vazifesini yapmalı. - One should do one's duty.

duty
(Askeri) GÖREV: Askeri personelin atanmış oldukları belirli iş veya işyeri
duty
kapasite
duty
(Fotoğrafçılık) fotoğraf
duty

Senin görevin ülkeni bir yabancı işgalinden kurtarmak. - Your duty is to save your country from a foreign invasion.

İşi bitirmek sizin göreviniz. - It's your duty to finish the job.

duty
sorumluluk
duty
{i} yükümlülük
duty
{i} gümrük vergisi

Bu mallar gümrük vergisinden muaftır. - These articles are all exempt from duty.

Bu mallar için gümrük vergisi yok. - These goods are free of duty.

duty
kudret
duty
{i} gümrük resmi, gümrük vergisi
duty
{i} gümrük

Gümrüksüz mağazalardan herhangi bir şey almadım. - I didn't buy anything at the duty-free shops.

Bu mallar için gümrük vergisi yok. - These goods are free of duty.

duty
{i} ödev

Ödevsiz hak, imtiyazdır. - A right without a duty is a privilege.

duty
(Askeri) en erken varış tarihi; tümen üstü kademe (Kara Kuvvetleri); uzatılmış aktif görev
duty
{i} vergi

Bu mallar gümrük vergisinden muaftır. - These articles are all exempt from duty.

Bu mallar için gümrük vergisi yok. - These goods are free of duty.

duty
(isim) ödev, gümrük, hizmet, yükümlülük, görev, vergi, gümrük vergisi
duty
boyun eğme
İngilizce - İngilizce
duty
the tax imposed by customs on imported goods

    Heceleme

    the tax im·posed by cus·toms on imported goods

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi täks împōzd bay kʌstımz ôn împôrtîd gûdz

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈtaks əmˈpōzd ˈbī ˈkəstəmz ˈôn əmˈpôrtəd ˈgo͝odz/ /ðiː ˈtæks ɪmˈpoʊzd ˈbaɪ ˈkʌstəmz ˈɔːn ɪmˈpɔːrtɪd ˈɡʊdz/