the subjective and inner manifestation of the individual

listen to the pronunciation of the subjective and inner manifestation of the individual
İngilizce - Türkçe

the subjective and inner manifestation of the individual teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

life
life annuity kişiye yaşadığı sürece bağlanmış olan gelir
life
{i} yaşam, hayat, dirim; ömür
life
varlık

Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı. - Layla's life as a wealthy lady was a mirage.

life
dayanırlık
life
şahsen
life
hareket

Tom nükleer enerjiye karşı hareket için hayatını adadı. - Tom has devoted his life to the movement against nuclear energy.

Tom, anti-nükleer enerji hareketine hayatını adadı. - Tom has devoted his life to the anti-nuclear-energy movement.

life
durmuş
life
yaşam

Kısa sürede yaşam tarzına alıştı. - She soon adjusted to his way of life.

Kendi yaşamını riske atarak çocuğu kurtardı. - He saved the boy at the risk of his own life.

life
kişi

Hayatımda en önemli kişi sizsiniz. - You are the most important person in my life.

Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir. - One's lifestyle is largely determined by money.

life
canlılık

Sağlık ve canlılık uzun hayat için gereklidir. - Health and vitality are important for long life.

life
can katan kimse ya da şey
life
hayat merkezi
life
ebedi hayat

Bazı insanlar ölümden sonra ebedi hayata inanıyorlar. - Some people believe in eternal life after death.

life
ruhani hayat
life
{i} (çoğ. lives)
life
hayat,yaşam
life
ilah
life
dayanma müddeti
life
yaşama tarzı
life
{i} yaşam tarzı

Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın. - Take a fresh look at your lifestyle.

Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir. - One's lifestyle is largely determined by money.

İngilizce - İngilizce
life
the subjective and inner manifestation of the individual

    Heceleme

    the sub·jec·tive and in·ner ma·ni·fes·ta·tion of the in·di·vi·du·al

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi sıbcektîv ınd înır mänıfesteyşın ıv dhi îndıvîcıwıl

    Telaffuz

    /ᴛʜē səbˈʤektəv ənd ˈənər ˌmanəfeˈstāsʜən əv ᴛʜē ˌəndəˈvəʤəwəl/ /ðiː səbˈʤɛktɪv ənd ˈɪnɜr ˌmænəfɛˈsteɪʃən əv ðiː ˌɪndəˈvɪʤəwəl/