the stock of an item on hand at a particular location or business

İngilizce - Türkçe

the stock of an item on hand at a particular location or business teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

inventory

envanter

Envanterim neredeyse dolu. - My inventory is almost full.

Envanter çıkarıyorum. - I'm taking inventory.

inventory

{f} envanterini yapmak

inventory

(Ticaret) envanter defteri

inventory

{i} stok

Bu Paris şehrine ait sanat eserlerinin genel stokudur. - It is the general inventory of art works belonging to the City of Paris.

inventory

katalog

inventory

(Ticaret) mal stokları

inventory

{i} sayım defteri

inventory

depo

inventory

sayımca

inventory

(Ticaret) demirbaş

inventory

sayım

Sayım dökümlerini inceliyorum. - I've been going over the inventory.

inventory

sayım çizelgesi

inventory

envantere kaydet

inventory

(Askeri) SAYIM, ENVANTER: İkmal maddelerinin sayılması. Bir ikmal tesisindeki bütün ikmal maddelerinin, belirli bir tarihte sayılmasına tam sayım (complete inventory); belirli bir süre içinde yapılan parça parça sayımlara da kısmi sayım (cycle inventory) denir. Yalnız belirli bir malzemenin sayılması ise özel sayım (special inventory) dır

inventory

{i} deftere kayıtlı eşya, demirbaş

inventory

{f} envantere işlemek

İngilizce - İngilizce

the stock of an item on hand at a particular location or business teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

inventory

Due to an undersized inventory at the Boston outlet, customers had to travel to Providence to find the item.

Heceleme

the stock of an i·tem on Hand at a par·ti·cu·lar lo·ca·tion or busi·ness

Türkçe nasıl söylenir

dhi stäk ıv ın aytım ôn händ ät ı pırtîkyılır lōkeyşın ır bîznıs

Telaffuz

/ᴛʜē ˈstäk əv ən ˈītəm ˈôn ˈhand ˈat ə pərˈtəkyələr lōˈkāsʜən ər ˈbəznəs/ /ðiː ˈstɑːk əv ən ˈaɪtəm ˈɔːn ˈhænd ˈæt ə pɜrˈtɪkjəlɜr loʊˈkeɪʃən ɜr ˈbɪznəs/