Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Tom ve Mary cennette yapılan bir eşti.
- Tom and Mary were a match made in heaven.
Gök bugün mavi, bulutsuz.
- The sky today is blue, without a cloud.
Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı.
- The sky has gradually clouded over.
Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi.
- Seen from the sky, the island was very beautiful.
Gökyüzüne bakılırsa yakında yağmur yağacak.
- Judging from the sky, it will rain soon.
Allah elimizden gelen her şeyi yaptığımızı biliyor.
- Heaven knows we've done everything we can.
Allah insanlara hayat verir ve onların her türlü arzularına sahip olmalarına sebep olur.
- Heaven gives life to people and causes them to have all kinds of desires.
Tanrı'ya şükür bugün özgürüm.
- Thank heavens, I'm free today.
Tanrıya şükürler olsun! Ben zamanında geliyorum.
- Heaven be praised! I come on time.
Göklerde ve yerde aşkın veremeyeceği hiçbir şey yok.
- There is nothing in the Heavens and on the Earth that love cannot give.
Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.
- Many stars shine in the heavens.
O, haberi duyduktan sonra mutluluktan havalara uçtu.
- After he heard the news, Tom was in seventh heaven.
Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.
- Many stars shine in the heavens.
Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.
- Thousands of stars shone in the heavens.
Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.
- Thousands of stars shone in the heavens.
Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.
- Many stars shine in the heavens.
Hava soğuk olacak ve gökyüzü basık olacak.
- It will be cold and the sky will be overcast.
Sıcak hava balonumuz gökyüzüne yükseldi
- Our hot-air balloon rose into the sky.
That year, a meteor fell from the sky.
We're not sure how long the cloudy skies will last.
There's not a cloud in the sky.
- There isn't a cloud in the sky.
There was not a cloud in the sky.
- There wasn't a cloud in the sky.
This mortal has incurred the wrath of the skies.
... the sky fills with police ...
... So, when the ancients looked at the sky, the sky was full of mystery and wonder, and in ...