Uzun vadeli çıkarların uğruna, biz geliştirme departmanını satmaya karar verdik.
- For the sake of long-term interests, we have decided to sell the development department.
Amcası insan klonlama gelişimini onayladı.
- His uncle approved the development of human cloning.
O, ekonominin gelişimine çok katkıda bulundu.
- He contributed much to the development of the economy.
Fadıl, Kahire yakınlarındaki bir sitede yaşıyordu.
- Fadil lived in a housing development near Cairo.
Bin yılın kalkınma hedeflerine 2015 yılına kadar ulaşılması gerekiyordu.
- The Millennium Development Goals were supposed to be achieved by 2015.
O, sürdürülebilir kalkınma konusunda bir uzmandır.
- He is an expert in sustainable development.