the second level of financial donor, between donor and sustainer

listen to the pronunciation of the second level of financial donor, between donor and sustainer
İngilizce - Türkçe

the second level of financial donor, between donor and sustainer teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

supporter
taraftar

Taraftarları korkuyorlardı. - His supporters were afraid.

Onlar İngiliz taraftarlarına Muhafazakarlar adını verdiler. - They called British supporters Tories.

supporter
{i} destekçi

Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil. - Your father's friends aren't his only supporters.

Sadece Esperantist'ler değil fakat aynı zamanda Esperanto destekçileri de kongreye katılabilirler. - Not only Esperantists, but also supporters of Esperanto may participate in the Congress.

supporter
savunucu
supporter
lehtar
supporter
süspansüvar
supporter
{i} bileklik
supporter
{i} destek olan kimse
supporter
{i} destek

Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil. - Your father's friends aren't his only supporters.

Sadece Esperantist'ler değil fakat aynı zamanda Esperanto destekçileri de kongreye katılabilirler. - Not only Esperantists, but also supporters of Esperanto may participate in the Congress.

supporter
{i} lehdar
supporter
{i} sponsor
supporter
{i} haya bağı
supporter
{i} suspansuvar
supporter
{i} korse
supporter
{i} arka

Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil. - Your father's friends aren't his only supporters.

Arkasında zengin bir destekleyicisi var. - He has a wealthy supporter behind him.

supporter
{i} arka çıkan kimse
supporter
{i} (birini/bir şeyi) destekleyen kimse, destekçi; taraftar
supporter
{i} yardımcı
İngilizce - İngilizce
supporter
the second level of financial donor, between donor and sustainer