İngilizce - Türkçe
the route of a patrol by a guard or officer as in walk the beat teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- beat
- tokmaklamak
- beat
- hırpalamak
- beat
- atım
- beat
- tempo
Ritmi hissedin ve tempoyu takip edin.
-Feel the rhythm and follow the beat.
Tom davulu yavaş bir tempoda çaldı.
-Tom beat the drum at a slow tempo.
- beat
- yenmek
Düşmanı yenmek için birleşmemiz gerekir.
-We need to band together to beat the enemy.
Tom'u yenmek imkansızdır.
-Tom is impossible to beat.
- beat
- vurmak
- beat
- Devriye polisi
- beat
- {f} çırpmak
Yumurtaları çırpmak için karıştırıcı kullanacak mısın?
-Are you going to use the blender to beat the eggs?
- beat
- {f} vur, çarp
- beat
- (sıfat) bitkin, çok yorgun, turşu gibi (Argo); asi
- beat
- {i} sürgün avı
- beat
- (Askeri) DÖVMEK, VURMAK, YENMEK
- beat
- darbeden ileri gelen ses
- beat
- birbirine yakın iki sesin meydana getirdigi ritmik çatlşma sesi
- beat
- {i} vurma sesi
- beat
- {s} çok yorgun, pestili çıkmış
- beat
- yenilmiş
- beat
- {s} bitkin
- beat
- {i} müz. tempo
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the route of a patrol by a guard or officer as in walk the beat teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- beat
the route of a patrol by a guard or officer as in walk the beat
Heceleme
the route of a pa·trol by a guard or of·fic·er as in walk the beatTürkçe nasıl söylenir
dhi raut ıv ı pıtrōl bay ı gärd ır ôfısır äz în wôk dhi bitTelaffuz
/ᴛʜē ˈrout əv ə pəˈtrōl ˈbī ə ˈgärd ər ˈôfəsər ˈaz ən ˈwôk ᴛʜē ˈbēt/ /ðiː ˈraʊt əv ə pəˈtroʊl ˈbaɪ ə ˈɡɑːrd ɜr ˈɔːfəsɜr ˈæz ɪn ˈwɔːk ðiː ˈbiːt/
Resimler
Geçmiş
Favoriler