Bizim doğru ekipmanımız yok.
- We don't have the right equipment.
Tom'un işi yapmak için doğru ekipmanı yoktu.
- Tom didn't have the right equipment to do the job.
Mademki iş için doğru aletlere sahibim bu benim yapmam için kolay olacak.
- It'll be easier for me to do since I have the right tools for the job.
Erkek kardeşinin futbol takımı maçı kazandı ve şu anda kutlama yapıyorlar.
- Your brother's soccer team won the game and is celebrating right now.
Hey! Bu doğru yer değil. Sen bununla ilgili bilgi için gerçek milli takım antrenörüyle temas kurmalısın.
- Hey! This is not the right place. You should contact the actual national coach for information regarding this.
Every rig at the truckstop had custom-made mud-flaps.