Tom Mary'nin şu anki işinden istifa etmesi ve yeni bir tane bulması gerektiğini önerdi.
- Tom suggested that Mary should resign from her current job and find another one.
Ben şu anki gelirimden memnunum.
- I'm satisfied with my current income.
Güncel teknolojiyi kullanıyor musun?
- Do you use current technology?
Öğretmen güncel olaylara öğrencilerin dikkatini çekmeye çalıştı.
- The teacher tried to interest the students in current events.
Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.
- The old belief is still widely current.
Dünyada sonsuzluktan daha korkunç bir şey varsa, o zaman bu muhtemelen benim diploma tezinin geçerli ilerlemesidir.
- If there's something more terrifying in the world than eternity, then it's probably the current progress of my diploma thesis.
Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.
- The old belief is still widely current.
Şimdiki kız arkadaşımı cimnastik salonunda tanıdım.
- I got to know my current girlfriend at the gym.
Şimdiki evimiz çok küçük, bu yüzden taşınmaya karar verdi.
- Our current house is too small, so we decided to move.
Pencere açmaktan kaçının; Sırtımda hava akımlarını hissetmek için büyük arzusu yok.
- Avoid opening the window; I have no great desire to feel air currents on my back.
Hadi akıma karşı yüzmeye çalışalım.
- Let us try to swim against the current.