Bush çalışkan bir ekip kurdu.
- Bush put together a hard-working team.
Eldeki serçe çalılıktaki keklikten iyidir.
- A bird in the hand is worth two in the bush.
Yüzlerce polis ve gönüllü yoğun çalılık alanda üç yaşındaki kayıp çocuğu arıyor.
- Hundreds of police and volunteers are searching thick bushland for a missing three-year-old boy.
Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük.
- We walked through thick bushes.