Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will soon be forty years old.
Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider.
- My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
- We have a lot of snow at this time of the year.
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
- If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
Gelecek yıl zor olacak.
- Next year will be tough.
Tayfunlar her yıl zarara yol açar.
- Typhoons bring about damage every year.