Değişmek için asla çok geç değildir.
- It's never too late to change.
O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.
- It is not the strongest of the species that survive, not the most intelligent, but the one most responsive to change.
Onu değiştirmek istiyorum.
- I want to change that.
Ben tarihi yarın geceye değiştirmek istiyorum.
- I'd like to change the date to tomorrow night.
Havada ani bir değişiklik vardı.
- There was a sudden change in the weather.
Herhangi bir değişiklik var mı?
- Have there been any changes?
Ben taslakda bazı değişiklikler yapmak istiyorum.
- I'd like to make some changes in the draft.
AIDS araştırma dünyasında yer alan tüm değişiklikleri takip edemem.
- I can't keep track of all the changes taking place in the world of AIDS research.