the pricing factor upon which the insurance buyer's premium is based

listen to the pronunciation of the pricing factor upon which the insurance buyer's premium is based
İngilizce - Türkçe

the pricing factor upon which the insurance buyer's premium is based teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

rate
{i} oran

İşsizlik oranı durgunluktan dolayı %5'e yükseldi. - The unemployment rate went up to 5% because of the recession.

Hastalık ne oranda yayıldı. - At what rate did the illness spread?

rate
{i} değer

Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer. - The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.

Bunu nasıl değerlendirirdin? - How would you rate that?

rate
{i} hız

Çok yüksek bir hızda daktilo ile yazabilirim. - I can type at a very fast rate.

Sanayinin büyüme hızına şaşırdım. - I'm amazed by the rate at which industries grow.

rate
{f} sınıflandırmak
rate
farzetmek
rate
(Bilgisayar) faiz_oranı

Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor. - He lends money at a high rate of interest.

rate
değerini tahmin etmek
rate
olarak değerlendirmek
rate
nispet
rate
gözü ile bakmak
rate
{f} fiyat belirlemek
rate
{i} derece
rate
{i} değer, fiyat, ücret: hourly rate saat başına
rate
{f} layık olmak
rate
{i} belediye vergisi (İng.)
rate
mülk vergisi
rate
{f} sayılmak
rate
{f} hak etmek
rate
{i} bedel
İngilizce - İngilizce
rate
the pricing factor upon which the insurance buyer's premium is based

    Heceleme

    the pric·ing fac·tor up·on which the insur·ance buyer's pre·mi·um I·s based

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi praysîng fäktır ıpän hwîç dhi înşûrıns bayırz primiım îz beyst

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈprīsəɴɢ ˈfaktər əˈpän ˈhwəʧ ᴛʜē ənˈsʜo͝orəns ˈbīərz ˈprēmēəm əz ˈbāst/ /ðiː ˈpraɪsɪŋ ˈfæktɜr əˈpɑːn ˈhwɪʧ ðiː ɪnˈʃʊrəns ˈbaɪɜrz ˈpriːmiːəm ɪz ˈbeɪst/