O, ona nerede yaşadığını sordu.
- He asked her where she lived.
Bir polis, kızlara arabanın onlara ait olup olmadığını sordu.
- A policeman asked the girls if the car was theirs.
Tom sorular sormak istedi ama kendisinden yapması istenilen şeyi yapması gerekip gerekmediğinden emin değildi.
- Tom wanted to ask questions, but wasn't sure if he should do what he'd been asked to do.
Sakıncası yoksa sana Tom hakkında bir soru sormak istiyorum.
- Would you mind if I asked you a question about Tom?