the point at which two or more things are connected

listen to the pronunciation of the point at which two or more things are connected
İngilizce - Türkçe

the point at which two or more things are connected teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

connection
bağ

Onun bu işle ile hiçbir bağlantısı yoktur. - He has no connection with this affair.

O, babasının bağlantıları sayesinde işi aldı. - He got the job by virtue of his father's connections.

connection
{i} ilişki

Bizim özel bir ilişkimiz var. - We have a special connection.

Mary'nin doğa ile güçlü bir ilişkisi vardır. - Mary has a strong connection with nature.

connection
{i} bağıntı
connection
arkadaş
connection
mensubiyet
connection
birleştirme
connection
tanıdık
connection
(Dilbilim) bağımlılık
connection
müşteri
connection
{i} yakın

Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur. - The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all.

Sami'nin suçlarla çok yakın bağlantıları vardı. - Sami had very close connections to the crimes.

connection
{i} ilgi

Tom'un öldürülmesiyle ilgili olarak iki adam tutuklandı. - Two men have been arrested in connection with Tom's murder.

Konuyla hiçbir ilgim yok. - I have no connection the matter.

connection
{i} alışveriş
connection
{i} aktarma
connection
{i} yakınlık
connection
{i} bağlama, birleştirme
connection
{i} dost
connection
bağlantı, bilgisayar ile bir bilgisayar ya da aygıtın ilişki kurması
İngilizce - İngilizce
connection
the point at which two or more things are connected

    Heceleme

    the point at which two or more things are con·nec·ted

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi poynt ät hwîç tu ır môr thîngz ır kınektıd

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈpoint ˈat ˈhwəʧ ˈto͞o ər ˈmôr ˈᴛʜəɴɢz ər kəˈnektəd/ /ðiː ˈpɔɪnt ˈæt ˈhwɪʧ ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈθɪŋz ɜr kəˈnɛktəd/