the point at which the mind stops denying reality

listen to the pronunciation of the point at which the mind stops denying reality
İngilizce - Türkçe

the point at which the mind stops denying reality teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fear
{f} korkmak

Büyümüştüm, ama karanlıktan korkmaktan vazgeçmedim - I grew up, but I have not stopped fearing the dark.

Edward'ı öldürme; korkmak iyidir. - Do not kill Edward; it is good to fear.

fear
korku

Onun ölü olabileceğinden korkuyorlar. - They fear that he may be dead.

Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur. - This club is fearfully dull. The dance floor is empty and the smoking patio is packed.

fear
{i} kaygı
fear
{i} sıkıntı
fear
{i} risk
fear
{i} çekinme
fear
kaygı endişe
fear
endişe

Çocuğun korkusu ebeveynlerini endişelendirdi. - The child's fear worried the parents.

Tom'un güvenliği için endişe ediyorum. - I fear for Tom's safety.

fear
(for ile) endişe etmek
fear
telaşlanmak
fear
{f} allah'tan korkmak
fear
öyle bir tehlike yok
fear
{f} endişe etmek
fear
gözüpek
fear
(isim) korku, dehşet, endişe, kaygı, sıkıntı, dert, risk, çekinme, korkma
fear
(fiil) korkmak, endişe etmek, kuşkulanmak, kuruntu etmek, çekinmek, allah'tan korkmak
fear
ve
fear
{f} kuşkulanmak
İngilizce - İngilizce
fear
the point at which the mind stops denying reality

    Heceleme

    the point at which the mind stops de·ny·ing re·al·i·ty

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi poynt ät hwîç dhi maynd stäps dînayîng riälıti

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈpoint ˈat ˈhwəʧ ᴛʜē ˈmīnd ˈstäps dəˈnīəɴɢ rēˈalətē/ /ðiː ˈpɔɪnt ˈæt ˈhwɪʧ ðiː ˈmaɪnd ˈstɑːps dɪˈnaɪɪŋ riːˈælətiː/