the plant itself, including many species in the grass family gramineae; a reed

listen to the pronunciation of the plant itself, including many species in the grass family gramineae; a reed
İngilizce - Türkçe

the plant itself, including many species in the grass family gramineae; a reed teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

cane
{i} kamış

Sadece şeker kamışı şekeri kullanırım. - I only use cane sugar.

Küba'da çok şeker kamışı yetiştirilir. - A lot of sugar cane is grown in Cuba.

cane
{f} dövmek
cane
şekerkamışı
cane
{f} sopalamak
cane
{f} sopayla döv
cane
değnekle dövmek
cane
{i} değnek

Öğretmenimiz bizi bir değnekle dövmeden önce Bu, sizden ziyade beni incitecek. derdi. - Our teacher used to say This is going to hurt me more than it hurts you before laying into us with a cane.

Tom bir değnek olmadan yürüyemedi. - Tom couldn't walk without a cane.

cane
{i} sopa

Tom bir sopayla yürür. - Tom walks with a cane.

Bir sopa ile yürüyen yaşlı adam Tom'un onun caddeyi geçmesine yardım etmesini istedi. - An old man walking with a cane asked Tom to help him across the street.

cane
{i} bambu
cane
canebrake kamışlık
cane
{f} hasırla kaplamak
cane
boğürtlen veya ahududunun sapı
cane
cane mill şekerkamışı değirmeni
cane
cane sugar şekerkamışından yapılmış şeker
cane
{f} baston ile dövmek
İngilizce - İngilizce
cane
the plant itself, including many species in the grass family gramineae; a reed

    Heceleme

    the plant itself, in·clud·ing ma·ny spe·cies in the grass fa·mi·ly gramineae; a Reed

    Telaffuz