the place where a person or organization can be found or communicated with

listen to the pronunciation of the place where a person or organization can be found or communicated with
İngilizce - Türkçe

the place where a person or organization can be found or communicated with teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

address
hitap etmek

Ona doktor olarak hitap etmek daha iyi olabilir. - It might be better to address her as Doctor.

address
söylev
address
adres

Eğer adresini değiştiriyorsan, lütfen bana bildir. - If you change your address, please let me know.

E-posta adresimi unuttum. - I forgot my email address.

address
{i} hitabe

Bu size hitaben yazılmış bir mektup. - This letter is addressed to you.

Amcasına hitaben bir mektup gönderdi. - He sent a letter addressed to his uncle.

address
adreslemek
address
nutuk söylemek
address
kendini bir işe adamak
address
hal ve tavır
address
{f} söylev vermek
address
ünvan
address
adres yazmak
address
{i} dilekçe
address
Üzerinde düşünmek, ele almak

This issue needs to be addressed.

address
{i} hüner
address
{f} göndermek

Anne, Noel Babanın adresi nedir? Ona bir mektup göndermek istiyorum. - Mummy, what is Santa Claus's address? I want to send him a letter.

address
sanat
address
{i} konuşma

Konuşma onların sosyal hareketinin lehineydi. - The address was in favor of their social movement.

Gazetecilerle kendisi konuşma yaptı. - He addressed himself to the reporters.

address
{i} söylev, nutuk
İngilizce - İngilizce
address
the place where a person or organization can be found or communicated with

    Heceleme

    the place where a per·son or or·ga·ni·za·tion Can be found or com·mu·ni·ca·ted with

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi pleys hwer ı pırsın ır ôrgınızeyşın kın bi faund ır kımyunıkeytîd wîdh

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈplās ˈhwer ə ˈpərsən ər ˌôrgənəˈzāsʜən kən bē ˈfound ər kəˈmyo͞onəˌkātəd wəᴛʜ/ /ðiː ˈpleɪs ˈhwɛr ə ˈpɜrsən ɜr ˌɔːrɡənəˈzeɪʃən kən biː ˈfaʊnd ɜr kəˈmjuːnəˌkeɪtɪd wɪð/