Şimdi nereye gidiyorlar?
- Where are they going to right now?
Bütün paranın nereye gittiğini sanıyorsun?
- Where do you think all the money goes?
Nerede oturmak istiyorsun?
- Where do you want to sit?
Demiryolu istasyonu nerede?
- Where is the railroad station?
Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where your dad went?
Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where your father went?
Nereden kitap alabilirim?
- Where can I buy books?
George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?
- Do you know where George bought his tennis racket?
Harita üzerindeki konumumuz neresidir?
- Where is my position on the map?
Hani küçük prensesim?
- Where's my little princess?
Durum ya batarsın ya da çıkarsın noktasına geldi.
- The situation has come to the point where we either sink or swim.
Bir kişinin bir şeye bakma tarzı onun durumuna bağlıdır.
- One's point of view depends on the point where one sits.
Köpeği her yerde onu gittiği yerden takip eder.
- His dog follows him wherever he goes.
Doğduğum yer olan Nagasaki, güzel bir liman kentidir.
- Nagasaki, where I was born, is a beautiful port city.