Dan bulunduğu yer hakkında yalan söyledi.
- Dan lied about his whereabouts.
Onun bulunduğu yeri bilmiyorum.
- I don't know his whereabouts.
Onun bulunduğu yer hakkında hiç bir fikrimiz yok.
- We have no idea about his whereabouts.
Onun bulunduğu yeri bilmiyorum.
- I don't know his whereabouts.
Tom'un nerede olduğunu bilmek istiyorum.
- I'd like to know Tom's whereabouts.
Cinayet gecesi nerede olduğunu açıklayabilir misin?
- Can you account for your whereabouts on the night of the murder?
Tom'un semtini bilmek istiyorum.
- I'd like to know Tom's whereabouts.