the place in or near which a person or thing is

listen to the pronunciation of the place in or near which a person or thing is
İngilizce - Türkçe

the place in or near which a person or thing is teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

whereabouts
bulunduğu yer

Dan bulunduğu yer hakkında yalan söyledi. - Dan lied about his whereabouts.

Onun bulunduğu yeri bilmiyorum. - I don't know his whereabouts.

whereabouts
{i} yer

Onun bulunduğu yer hakkında hiç bir fikrimiz yok. - We have no idea about his whereabouts.

Onun bulunduğu yeri bilmiyorum. - I don't know his whereabouts.

whereabouts
nerelerde
whereabouts
nereye
whereabouts
nerelere
whereabouts
nerede

Tom'un nerede olduğunu bilmek istiyorum. - I'd like to know Tom's whereabouts.

Cinayet gecesi nerede olduğunu açıklayabilir misin? - Can you account for your whereabouts on the night of the murder?

whereabouts
nerelerde/nerelere
whereabouts
olduğu yer veya semt
whereabouts
dığı yerlere
whereabouts
z. nerede; nerelerde; nereden; nerelerden; nereye; nerelere: Whereabouts is he from? Nereli o? i. (birinin/bir şeyin) bulunduğu/olduğu yer
whereabouts
{i} semt

Tom'un semtini bilmek istiyorum. - I'd like to know Tom's whereabouts.

İngilizce - İngilizce
whereabouts
the place in or near which a person or thing is

    Heceleme

    the place in or near which a per·son or thing I·s

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi pleys în ır nîr hwîç ı pırsın ır thîng îz

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈplās ən ər ˈnər ˈhwəʧ ə ˈpərsən ər ˈᴛʜəɴɢ əz/ /ðiː ˈpleɪs ɪn ɜr ˈnɪr ˈhwɪʧ ə ˈpɜrsən ɜr ˈθɪŋ ɪz/