the person or thing in the first position

listen to the pronunciation of the person or thing in the first position
İngilizce - Türkçe

the person or thing in the first position teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

first
birinci

Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız? - It turned out there was nobody who would be the first to talk about it. What do we do now?

Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim. - Let's draw lots to decide who goes first.

first
ilkönce
first
baş yer
first
en büyük
first
(sıfat) ilk, birinci, baş, başta gelen, önde gelen
first
{i} ilk, birinci. z
first
{i} ilkin, evvela, ilkönce, önce
first
ondan evvel
first
en ileride
first
{s} baş, en büyük
first
en büyuk
first
ayın ilk günü

Kiranı her zaman ayın ilk gününde ödemen gerekiyor. - You're supposed to always pay your rent on the first of the month.

Tom her ayın ilk gününde kira öder. - Tom pays rent on the first day of every month.

first
firsts en iyi kalite eşya
first
ilk olarak

Bir dergi açtığında, genellikle ilk olarak burcunu okur. - When he opens a magazine, he will usually read his horoscope first.

Atomu ilk olarak kim parçaladı? - Who first split the atom?

first
{s} başta gelen
first
ilk defa olarak
first
(zarf) ilk olarak, başta, ilkönce, ilk kez, önce, öncelikle
first
{s} önde gelen

Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi. - In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus.

first
başta

İlk başta her insan 10 ABD doları ödemişti. - At first each man had paid $10.

Ben ilk başta onun kolay olduğunu düşündüm. - I thought it easy at first.

first
{i} başlangıç

Başlangıçta stajyerler bu şirkette sakardılar. - At first, the trainees were awkward in his company.

Başlangıçta, onun senin erkek kardeşin olduğunu sandım. - At first, I thought he was your brother.

İngilizce - İngilizce
first
the person or thing in the first position

    Heceleme

    the per·son or thing in the first po·si·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi pırsın ır thîng în dhi fırst pızîşın

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈpərsən ər ˈᴛʜəɴɢ ən ᴛʜē ˈfərst pəˈzəsʜən/ /ðiː ˈpɜrsən ɜr ˈθɪŋ ɪn ðiː ˈfɜrst pəˈzɪʃən/