the period of time between sunrise and sunset

listen to the pronunciation of the period of time between sunrise and sunset
İngilizce - Türkçe

the period of time between sunrise and sunset teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

period of time
zaman periyodu
period of time
süre

O belirsiz bir süre için bir akıl hastanesine gönderildi. - She was sent to a psychiatric hospital for an indefinite period of time.

Ben bir süre için onun bakımını üstlendim. - I looked after him for a period of time.

daylight
gündüz

Gündüz vakti okumayı severim. - I like reading by daylight.

period of time
zaman dilimi
daylight
gün ışığı

Doğal gün ışığı olan büyük bir banyo bu daireye aittir. - A large bathroom with natural daylight belongs to this apartment.

Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar. - Very large windows assure abundant natural daylight.

daylight
{i} gün ışığı.daylight-saving time yaz saati
daylight
gösterme
daylight
I will knock the daylights out ofargo Canına okuyacağım
daylight
see daylight zorluklann sonuna gelmek
daylight
teşhir etme
daylight
{i} şafak
daylight
şafak/ışık/gündüz ışığı
daylight
güneş ışığı
daylight
önce şaşırtıcı gelen bir şeyin sonradan anlaşılması
daylight
gün ışıgı
daylight
{i} aydınlık
daylight
{i} boşluk
daylight
{i} aralık
daylight
(Tekstil) günışığı
İngilizce - İngilizce
daylight
period of time
an amount of time; "a time period of 30 years"; "hastened the period of time of his recovery"; "Picasso's blue period"
period of time
{i} amount of time, length of time
period of time
a while
the period of time between sunrise and sunset

    Heceleme

    the pe·ri·od of time be·tween sun·rise and sun·set

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi pîriıd ıv taym bitwin sʌnrayz ınd sʌnset

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈpərēəd əv ˈtīm bēˈtwēn ˈsənˌrīz ənd ˈsənˌset/ /ðiː ˈpɪriːəd əv ˈtaɪm biːˈtwiːn ˈsʌnˌraɪz ənd ˈsʌnˌsɛt/