the people of one's country or community taken as a whole

listen to the pronunciation of the people of one's country or community taken as a whole
İngilizce - Türkçe

the people of one's country or community taken as a whole teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

society
toplum

O, toplumun müziğe âşık dediği kişidir. - He's what society calls a real lover of music.

Modern toplumun en büyük sorunlarından biri, insanların dünyayı benim gibi görmemeleri. - One of the biggest problems in our modern society is that the people don't see the world as I do.

society
ortaklık
society
polite society sosyete
society
(Ticaret) kulüp
society
arkadaşlık
society
sosyete

Sami, Kuzey Carolina yüksek sosyetesinde büyüdü. - Sami grew up in North Carolina high society.

Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir. - A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.

society
cemiyet

Tom gizli bir cemiyetin üyesiydi. - Tom was a member of a secret society.

society
topluluk

On iki müzisyen bir topluluk oluşturdu. - Twelve musicians constitute the society.

society
dostluk
society
şirket
society
{i} dernek

Dernek 1990 yılında kurulmuştu.. - The society was founded in 1990.

society
avoid the society of arkadaşlığından kaçınmak
society
leader of society toplum hayatında lider
society
society life sosyete hayatı
İngilizce - İngilizce
society
the people of one's country or community taken as a whole

    Heceleme

    the peo·ple of one's coun·try or com·mu·ni·ty tak·en as a whole

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi pipıl ıv wʌnz kʌntri ır kımyunıti teykın äz ı hōl

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈpēpəl əv ˈwənz ˈkəntrē ər kəˈmyo͞onətē ˈtākən ˈaz ə ˈhōl/ /ðiː ˈpiːpəl əv ˈwʌnz ˈkʌntriː ɜr kəˈmjuːnətiː ˈteɪkən ˈæz ə ˈhoʊl/