the people in general, regardless of membership of any particular group

listen to the pronunciation of the people in general, regardless of membership of any particular group
İngilizce - Türkçe

the people in general, regardless of membership of any particular group teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

public
halk

Kale restore edildi ve halka açık. - The castle has been restored and is open to the public.

Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık. - We all felt embarrassed to sing a song in public.

public
açıkça
public
kamusal

Seçilmek istiyorsan kamusal imajını geliştirmek zorunda kalacaksın. - If you want to get elected, you're going to have to improve your public image.

Avrupa'da kamusal alanın yokluğu gitgide daha fazla hissediliyor. - The lack of a public sphere in Europe is being felt more and more keenly.

public
ulusal

Bu ulusal hazine yılda yalnızca bir kez halk tarafından görülebilir. - This national treasure can be seen by the public only once a year.

Şarkıcı ve aktris Selena Gomez mesleğine yedi yaşındayken çocukların ulusal televizyon gösterisi Barney and Friends'te başladı. - Singer and actress Selena Gomez started her career at age seven on the children's public television show Barney and Friends.

public
herkesin bildiği
public
kamuya ait
public
herkese açık

Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır. - All the elements of a data structure are public by default.

Bir hayran sayfası her zaman herkese açıktır. - A fan page is always public.

public
{s} genel

Halkın geneli mevcut hükümetten memnun değil. - The public at large are dissatisfied with the present government.

Bu binada genel tuvalet var mı? - Are there public restrooms in this building?

public
{s} aleni

Çevrimiçi yaptığın bir şeyin aleni olduğunu varsaymalısın. - You should assume that anything you do online is public.

public
{i} seyirciler. public-address system havaalanı
public
umuma ait
public
{s} milli
public
halka ait
public
publicad dress system hoparlor tertibatı
public
{i} amme
public
seyirciler
public
genel,kamu
public
{s} açık, aleni
public
{i} halk, ahali, kamu, umum
İngilizce - İngilizce
public

Bush and Blair stand condemned by their own publics and face imminent political extinction.

the people in general, regardless of membership of any particular group

    Heceleme

    the peo·ple in general, re·gard·less of mem·ber·ship of a·ny par·ti·cu·lar group

    Telaffuz