the passenger area of an airplane

listen to the pronunciation of the passenger area of an airplane
İngilizce - Türkçe

the passenger area of an airplane teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

cabin
{i} kabin

Tom bütün geceyi gölün yanında küçük bir kabinde geçirdi. - Tom spent the night in the small cabin near the lake.

Kabinenin her üyesi mevcuttu. - Every member of the cabinet was present.

cabin
kamara

Tom bir şelaleye yakın bir kamarada yaşıyor. - Tom lives alone in a small cabin near a waterfall.

Tom kamaraya geri gitti. - Tom has gone back to the cabin.

cabin
tahta kulübe
cabin
pilot kabini
cabin
{i} uçakta öndeki özel bölüm
cabin
tahdit etmek
cabin
{i} kulübe

Kulübeye yetişinceye kadar onu tek sıra izledik. - We followed him single file till we reached the cabin.

Tom ormanda küçük bir kulübede tek başına yaşar. - Tom lives all by himself in a small cabin in the woods.

cabin
{f} kabin veya kamarada yaşamak
cabin
kamara/kulübe/kabin
cabin
{i} hücre
cabin
cabin class ikinci sınıf
cabin
cabin boy kamarot
cabin
küçük bir yere kapamak
İngilizce - İngilizce
cabin
the passenger area of an airplane

    Heceleme

    the pas·sen·ger ar·e·a of an air·plane

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi päsıncır eriı ıv ın erpleyn

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈpasənʤər ˈerēə əv ən ˈerˌplān/ /ðiː ˈpæsənʤɜr ˈɛriːə əv ən ˈɛrˌpleɪn/