İngilizce - Türkçe
the particular kind of ball used in the sport of basketball teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- basketball
- {i} basketbol
O, basketbolda iyidir.
-He is good at basketball.
Mike Pazartesi basketbol çalışmaz.
-Mike doesn't practice basketball on Monday.
- basketball
- {i} basket
Mike Pazartesi basketbol çalışmaz.
-Mike doesn't practice basketball on Monday.
Biz spor salonunda basketbol oynadık.
-We played basketball in the gym.
- basketball
- {i} basketbol, sepettopu
- basketball
- {i} basket topu
Tom basket topunu çok iyi süremez.
-Tom can't dribble a basketball very well.
Tom basket topunu parmağında fırıl fırıl çevirdi.
-Tom twirled the basketball on his finger.
- basketball
- {i} basketbol topu
Sen bir basketbol topunu senin parmak ucunda döndürebilir misin?
-Can you spin a basketball on your fingertip?
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the particular kind of ball used in the sport of basketball teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- basketball
the particular kind of ball used in the sport of basketball
Heceleme
the par·ti·cu·lar kind of Ball used in the sport of bas·ket·ballTürkçe nasıl söylenir
dhi pırtîkyılır kaynd ıv bôl yuzd în dhi spôrt ıv bäskıtbôlTelaffuz
/ᴛʜē pərˈtəkyələr ˈkīnd əv ˈbôl ˈyo͞ozd ən ᴛʜē ˈspôrt əv ˈbaskətˌbôl/ /ðiː pɜrˈtɪkjəlɜr ˈkaɪnd əv ˈbɔːl ˈjuːzd ɪn ðiː ˈspɔːrt əv ˈbæskətˌbɔːl/
Resimler
Favoriler