Benim dairem üçüncü katta.
- My flat is on the third floor.
O, üçüncülük ödülünü kazandı.
- He won the third prize.
O, üçüncülük ödülünü kazandı.
- He won the third prize.
Asansörle üçüncü kata çıktım.
- I rode the elevator to the third level.
Tom bir çanta elma satın aldı ve bir günde bunların üçte birini yedi
- Tom bought a bag of apples and he ate a third of them in one day.
Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.
- This river is about one third as long as the Shinano.
The third tree from the left is my favorite.