O, ona nerede yaşadığını sordu.
- She asked him where he lived.
Ona adının ne olduğunu sordum.
- I asked him what his name was.
Tom sorular sormak istedi ama kendisinden yapması istenilen şeyi yapması gerekip gerekmediğinden emin değildi.
- Tom wanted to ask questions, but wasn't sure if he should do what he'd been asked to do.
Tom nihayet sormak istediği soruyu sordu.
- Tom finally asked the question he wanted to ask.